İşitme Kayıplarına Yaklaşım

İşitme Kayıpları ve İşitme Kayıplarına Yaklaşım, Tedavi Yöntemleri ve Önleme
İnsanların iletişim kurabilmesi, duygu ve düşüncelerini karşısındakine aktarabilmesi, dilsel ve bilişsel açıdan yeterli olabilmesi için belirli düzeyde işitme yeterliliğine sahip olması gerekmektedir. İşitme yeterliliği açısından kayıp yaşayan bireylerde depresyon, demans ve bozulmuş yaşam kalitesi gibi sorunlar eşlik edebilmektedir. İşitme fonksiyonu ses dalgalarının dış kulak vasıtasıyla toplandıktan sonra orta kulağa aktarımı ve iç kulakta oluşan elektriksel potansiyelin işitme korteksine iletimi ile gerçekleşmektedir. İşitme duyusu, bireyin hem algılama hem de konuşma yetenekleri ile doğrudan ilişki içerisinde olması nedeniyle bireyin bilişsel ve sosyal gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) istatistiklerine göre (7 Mart 2023) dünya üzerinde 1.5 milyardan fazla insan işitme kaybıyla yaşamaktadır. Dünya nüfusunun %5'inden fazlası (veya 430 milyon kişi) ise engellilik yaratan işitme kaybını gidermek için rehabilitasyona ihtiyaç duymaktadır (34 milyon çocuk dahil). 2050 yılına kadar 700 milyondan fazla kişinin yani her 10 kişiden 1'inin engellilik yaratan işitme kaybına sahip olacağı tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) özellikle çocukluk çağında gerçekleşen işitme kaybının %60’ının önlenebilir nitelikte olduğuna dikkat çekmektedir (WHO, 2021). Bu nedenle Türkiye’de de erken tanı ve tedavi amacıyla 2000 yılından itibaren yeni doğan bebekler için tarama programının uygulanmasına karar verilmiştir. Ülkemizde TÜİK (2016) yaptığı araştırmada 15 yaş üstü çocuklarda işitme kaybı oranın %4,5 olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra 2020 yılında yayınlanan rapora göre engelli sağlık raporu almak için yetkili hastanelere başvuran bireylerin %9,1’inin işitme kaybı tanısı aldığı belirtilmiştir. Ayrıca WHO raporunda işitme kayıplarının dünya genelinde ciddi bir ekonomik soruna neden olduğu ve maliyetinin yaklaşık olarak 980 milyon dolar seviyelerine kadar çıktığı belirtilmiştir. (Dünya çapında kulak ve işitme bakımı hizmetlerini yaygınlaştırmak için kişi başına yıllık 1,40 ABD dolarından daha az ek yatırıma ihtiyaç duyulmaktadır.)
İşitme sağlığının korunması ve işitme kaybının önlenmesi, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri ve toplum içinde etkin bir şekilde iletişim kurmaları için hayati bir rol oynar. Toplumun işitme sağlığı ve kayıplar konusunda bilgilendirilmesi işitme sağlığı farkındalığının belirlenmesi amaçlanmalıdır. Bu durumun sağlanabilmesi için odyoloji bölümüne gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Çünkü odyoloji bilimi işitme, işitmenin ölçümü, değerlendirilmesi gibi farklı alanlarda çalışmaktadır. Bu sağlık alanının amacı işitme kayıplarının belirlenmesi, tedavi edilmesi ve rehabilitasyonu olarak tanımlanmıştır.
İşitme Kayıplarının Nedenleri
İşitmenin en önemli işlevi; dil ve konuşma üzerindeki fonksiyonlarıdır. Bireyler çevrelerinde var olan kişilerle etkileşime girmek için işitme fonksiyonundan yararlanmaktadır İşitme kaybı, tedavi edilmediği takdirde bireysel düzeyde yaşamın pek çok alanını etkiler: iletişim ve konuşma, bilişsellik, eğitim ve öğrenim vb. İşitme kayıplarına neden olan durumlardan çoğu uygun klinik yaklaşımla çözülebilir durumdadır.
Doğum öncesinde kalıtsal ya da kalıtsal olmayan genetik hastalıklar, intaruterin enfeksiyonlar (Konjenital CMV ve Rubella) ve teratojen maruziyeti işitme kaybına yol açabilir. Doğum esnasında yaşanan asfiksi (oksijensizlik) , düşük doğum ağırlığı ve intauterin gelişim geriliği , yenidoğan döneminde hiperbilirubinemi(sarılık) yine işitme kaybına yol açabilir.Çocukluk ve erişkinlik döneminde yaşanan kulak enfeksiyonları,menenjit,otoskleroz vb durumlar işitme kaybına neden olabilir. Bunların haricinde yaşlanma (presbiakuzi), ototoksik ilaç kullanımı, yüksek sese maruziyet ve gürültü, travmalar, buşon (kulak kiri birikimi) ve gecikmiş başlangıçlı veya ilerleyici genetik işitme kaybı ; işitme kaybının yaygın nedenlerindendir. İşitme kaybı ve kulak hastalıklarının erken teşhisi, etkili yönetimin anahtarıdır. Bu, en fazla risk altında olan kişilerde işitme kaybı ve ilgili kulak hastalıklarının tespiti için sistematik tarama gerektirir. Yenidoğanlar, okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar, ototoksik ilaç kullananlar, yaşlılar ve iş yerinde yüksek sese maruz kalanlar bu bağlamda bu işitme taraması yapılmalıdır.
İşitme Kaybının Dereceleri ve Türleri
İşitme kaybının derecesini belirlemek için yapılan değerlendirmede saf ses ortalaması esas alınmaktadır. DSÖ, işitme kaybının derecelendirilmesi için uygun olan frekans aralığını 500-4000 Hz olarak belirtmektedir. İşitme kaybı derecelendirmesi, ASHA'nın 2011 verilerine göre aşağıdaki şekilde yapılmaktadır.
İşitme kaybı orta ya da orta ileri derecede olduğu durumlarda işitme kaybı net bir şekilde gerçekleşmiş demektedir. Bu durumda bireylerin dil ve anlama becerilerinde eksiklikler görülür ve konuşmanın anlaşılabilmesi için yüksek ses seviyelerine ihtiyaç duyulabilir. İşitme kaybının erken teşhisi ve işitme cihazının uygulanmasının ardından özel eğitim başlatılması, konuşma, öğrenme ve dil problemlerinin önlenmesinde önemli bir adımdır. Bu işitme kaybının görüldüğü bireylerde işitme cihazı kullanımı gereklidir.
İşitme kaybı genel olarak santral işitme kayıpları ve periferik işitme kayıpları olarak sınırlandırılmaktadır. Periferik işitme kayıpları: İletişim tipi işitme kaybı, Mikst tipi işitme kaybı Sensörinöral işitme ve Santral işitme kayıpları
- İletim tipi işitme kayıpları dış kulak yolundan iç kulağa kadar olan iletici yollardaki sorunlara. Genelde Dış kulak ya da orta kulak enfeksiyonları, kulak kiri birikimine bağlı buşon oluşumu, kulak zarı perforasyonları ve orta kulak kemikçik zincir sistemi anomalileri bu tür kayıpların yaygın sebepleridir. Bu kayıplar medikal ilaç tedavisi, cerrahi müdahale veya işitme cihazı sistemlerinin kullanımıyla tedavi edilebilir.
- Sensörinöral yani sinirsel kayıplar ise iç kulağın veya işitme sinirinin hasarına bağlı gelişir. Santral işitme kaybı ise işitme yollarından subkortikal ve kortikal düzeye kadar olan işitme merkezlerindeki hasara bağlı ortaya çıkar. Yapılan odyometri testinde ilgili kişinin işitme kaybına oranla konuşmayı alma ve ayırt etme test skorları daha düşük seviyelerde gözlemlenir. Yüksek sese maruziyet, genetik alt yapı veya yaşlanma bu duruma zemin hazırlayabilir. Genelde kalıcı kayıplar olsa da anatomik seviye ve hasar derecesine göre işitme cihazı sistemleri, koklear implantasyon veya beyin sapı implantasyonu yoluyla işitme fonksiyonu iyileştirilebilir.
- Mikst tip işitme kayıpları her iki komponenti içeren karma kayıplardı. Bu işitme kaybı türü hem kava yolu hem de kemik yolu işitme değerlerinin belirli bir desibelin altında olduğu durumlarda görülmektedir. Ayrıca her iki işitme değeri arasındaki fark 10 dB’den fazladır. Buradan hareketle bu durum daha önce ifade edilen iletişim tipi ve sensörinöral işitme kayıplarının bir arada olduğu bir durumu ifade etmektedir. Bu nedenle de hem hava yollarında hem de iç kulakta patolojinin varlığından bahsedilebilir.
Önleme ve Rehabilitasyon
İşitme kayıplarının farkındalık artırma çabaları, toplumun genelinde işitme sağlığına yönelik daha pozitif bir tutum oluşturabilir ve işitme kaybının önlenmesi veya yönetilmesi konusunda bireylere rehberlik edebilir. Belirtilen önlenebilir nedenlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir Bu çabalar, sağlık kuruluşları; özellikle odyologlar, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve diğer paydaşlar arasında işbirliği ile daha etkili hale gelebilir.
Önlemeyen ve işitme engeli sebebiyle amplifikasyon sistemlerinden herhangi birini kullanan bireylerin periyodik izlemi, anlama ve algılama yeteneklerini takibi, iletişim memnuniyetini takibi de gerekmektedir.
Sonuç olarak işitme kayıpları neden olan faktörleri öngörülebilir ve önlenebilir sağlık sorunlarındandır. Bireylerin öz farkındalık halini artırmak erken tanı ve önlemede kritik öneme sahiptir. Ayrıca Bireyin bilişsel fonksiyonlarını engelleyecek durumda olan kayıplarda ise kaybın türü ve derecesine göre yine tedavi edilebilir ve kişinin yaşam kalitesi medikal izlem , cihazlandırma rehabilitasyon ve davranışçı terapiler yoluyla arttırılabilir.
KAYNAKÇA
- World Health Organization. WHA.70.13. World Health Assembly resolution on prevention of deafness and hearing loss. In: Seventieth World Health Assembly, Geneva, 31 May 2017. Resolutions and decisions, annexes. Available at: http://apps.who.int/gb/ ebwha/pdf_files/WHA70/A70_R13-en.pdf?ua=1 , accessed January 2021.
- World Health Organization. Global costs of unaddressed hearing loss and cost– effectiveness of interventions. Geneva: Switzerland; 2017.
- Akyıldız, N., (1998). İşitme Fizyolojisi Kulak Hastalıkları ve Mikro Cerrahisi Bilimsel. Ankara: Tıp Yayınevi.
- Aydın, N., H. (2023). Orta Derecede Sensörinöral İşitme Kaybı Olan Bireylerin Kulak Arkası İşitme Cihazı Uygulamalarında Tercih Edilen Biopor Kalıp ve 3d Sert Kalıp Kullanımında Oluşan Kazanç Marjı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul
- Chadha, S., Cieza, A., and Krug, E. (2018). Global hearing health: Future directions. Bulletin of the World Health Organization, 96(3), 146
- Clark, M. (2007). A Practical Quide To Quality İnteraction With Children Who Have A Bearing Loss. Plural Pub.
- Dünya Sağlık Örgütü (2021), World Report On Hearing, Challenges Facing Ear and Hearing Care, 141
- Esmer, N., Akıner, M.,N., Karasağlihoğlu, A., R. ve Saatçi, M., R. (1995). Klinik Odyoloji, 1.Baskı Ankara, Bilim Yayınları.
- Joubert, K., Sebothoma, B., & Kgare, K. S. (2017). Public awareness of audiology, hearing and hearing health in the Limpopo Province, South Africa. The South African Journal of Communication Disorders, 64(1), 1–9.
- Saatci, Özlem, Polat, B. ve Çıkar, N. (2017). İşitme Kaybı ve Stigma, KBB Uygulamaları, 5(3), 63-69.
- Yucel Ersoy, E., Bayguzina, S. ve Ataş, A. (2012). Determination The Needs Of The Parents Having Children With Cochlear İmplants During Transition To PreSchool İnstitutions. The Journal of International Advanced Otology, 8(2), 253- 270.
Ody. Ahmet Can
İdis İşitme Merkezleri İşitme Uzmanı












